
Filistinli iki genç, öfkelerini ve mutsuzluklarını yaptıkları rap müzikle dile getiriyor ve günün birinde dünya çapında ün kazanıp Filistinlilerin "müzikal sesi" olmayı hayal ediyor.
Filistinlilerden bahsedince hemen Ortadoğu'daki İsrail-Filistin çatışması geliyor akıllara. Ancak sanat ve müzikle uğraşan yani başka özelliklere de sahip olan Filistinliler de mevcut. Filistinlilerin yoğun olarak yaşadığı ülkelerden biri de Lübnan. Bu ülkedeki Filistinlilerin sayısının 400 bini bulduğu tahmin ediliyor. Lübnan'ın farklı bölgelerine dağılmış olan bu insanlar onlarca yıldır, mülteci kamplarında kıt kanaat geçiniyorlar. Lübnan vatandaşlığına geçmek gibi bir şansları ise neredeyse yok. Pek çok mesleği icra etmelerine de izin verilmiyor. Yasin ve Muhammed adlı gençler de bu kamplardan birinde, Burj el Barajneh mülteci kampında yaşıyor.
Burj el Barajneh’in dar sokaklarında etraf oldukça karanlık. Bazı evlerde loş bir ışık yanıyor. Burada bulunan Filistin mülteci kampında yaşayanlar, her gün birkaç saati elektriksiz geçirmek zorunda kalıyor. Hatta bazı günler elektrik kesintisi 7-8 saati buluyor. Gençler, kötü asfaltlanmış engebeli yollarda motosikletleriyle bir aşağı bir yukarı turluyor. Rap müzik yapan Yasin ve Muhammed adlı gençlerleyse kendi imkânlarıyla kurdukları mütevazı stüdyolarında buluşuyoruz. Yasin, müzik yoluyla vermek istedikleri mesajı şöyle açıklıyor:
"Burada nedense her şey doğru gitmiyor. Bakınca, her şey kötü, işlemiyor gibi görünüyor. Ancak biz bazı şeyleri harekete geçirmek istediğimizi ve her şeyin kötü ve üstesinden gelinemez olmadığını söylemek istiyoruz. Grubumuzun adı, İngilizce 'invincible voice' yani 'yenilmez ses' ifadesinin kısaltması olan i-voice".
Yolunu bulamayan insanları anlatıyorlar
18 yaşındaki Muhammed el Türk ise mülteci kampında dünyaya gelmiş. Kısa siyah saçları var ve tipik rapçi kıyafetleri giyiyor; yani bol bir tişört ve dize kadar inen bol bir pantolon. Tam bir "başkaldırı" müziği olan rap, Muhammed'in kanına işlemiş:
"Rap özgürdür, özgür müzik ve intifada demektir. Biz, bateri ve ud kullanıyoruz. Bu, yaptığımız müziğin hem oryantal hem Batılı olduğu anlamına geliyor. Şarkılarımızda, toplumdan bahsediyoruz. Kaybolmuş ve yolunu bulamayan insanlardan. Ayrıca burada, Lübnan'daki siyasi sistemle Filistinliler ve tabii ki ülkemizin birliğinden de bahsediyoruz.“
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder